Değerlerin Derinliklerinde Kaybolurken: İnsanın Farkına Varmadan Değer Kaybı ve Toplumsal Etkileri

Değerlerin Derinliklerinde Kaybolurken: İnsanın Farkına Varmadan Değer Kaybı ve Toplumsal Etkileri

Merhaba! Günümüzde, yaşamın karmaşası içinde değerlerimizi farkında olmadan kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Bu yazıda, bireysel değer kaybının yanı sıra toplumsal değerlerin nasıl etkilendiğini detaylı bir şekilde ele alacak ve tarihsel bir perspektiften örneklerle süsleyeceğim.

Değerlerin Önemi:

Değerler, yaşamımızın pusulasıdır. Erich Fromm’un ifadesiyle, “İnsan, değerlerle var olur. Değerler olmadan, insanın varlığı anlamsızdır.” Değerlerimiz, kararlarımızı, davranışlarımızı ve ilişkilerimizi yönlendirir. Bu değerler, insanın kimliğini inşa eder ve toplumsal bağlamda nasıl yer aldığını belirler.

İnsanın Kendi Değerleriyle İlgili İçerik:

Ancak, bu değerleri korumak için önce kendi içsel dünyamıza bakmalıyız. Carl Jung’un ifadesiyle, “Gerçek bir değeri, insanın kendi derinliklerinde bulabilirsin.” Kendi değerlerimizi tanıdığımızda ve onlara sadık kaldığımızda, içsel bir denge ve bütünlük elde ederiz. Bu içsel sağlamlık, ilişkilerimize güç katarken, bizi dış etkenlere karşı daha dirençli kılar.

Değerlerimi Nasıl Kaybedebilirim?

Hızla değişen dünya ve günlük stres, değerlerimizi zamanla yitirmemize neden olabilir. Abraham Maslow’un uyarısıyla, “Sadece çekişmeleri çözer ve tehlikelerden kaçınırsak, değerlerimizi oluşturamayız.” Sürekli bir rekabet ortamında, bu değerleri göz ardı etmek, kendi kimliğimizi sorgulamamıza ve ilişkilerimizde derin bir boşluk hissetmemize yol açabilir.

Tarihsel Bakış: İnsanın Farkına Varılmadan Değer Kaybı:

Tarihsel bir bakış açısına geçelim ve antik Yunan filozofu Sokrat’ın yaşadığı döneme gidelim. Sokrat, insanların farkına varmadan değerlerini kaybetmeleri konusunda uyarılarda bulunmuştur. Ona göre, insanlar, yaşadıkları toplumun normlarına ve dış etkenlere fazla teslim olunca, gerçek değerlerini unutabilirler.

Ortaçağ’da, düşünce dünyasında yaşanan değişimlerle birlikte, birçok insan dini normlar ve dogmalar altında kendi içsel değerlerini göz ardı etmiştir. Bu süreç, bireylerin kendi iç dünyalarını keşfetme ve değerlerini koruma konusundaki zorluklarına işaret etmektedir.

Toplumsal Değerlerin Rolü ve Etkileri:

Değerler sadece bireyleri etkilemekle kalmaz, aynı zamanda toplumun genel yapısını da belirler. Toplumsal değerler, kültürel normlar, ahlaki prensipler ve sosyal beklentileri içerir. Örneğin, bir toplumda dayanışma, dürüstlük ve hoşgörü gibi değerler öne çıkarken, başka bir toplumda rekabet ve bireysel başarı daha fazla vurgulanabilir.

Toplumsal değerlerin kaybı, bireyleri ve toplumları derinden etkiler. Örneğin, toplumda dürüstlük ve güvenin azalması, insanların birbirine karşı duyarsızlaşmasına, dolandırıcılık olaylarının artmasına neden olabilir. Aynı şekilde, dayanışmanın azalması, toplum içindeki sosyal bağları zayıflatabilir ve bireyleri yalnızlaştırabilir.

İlişkilerde Değerinin Azalması ve Toplumsal Etkileri:

Değerlerini kaybeden biri, ilişkilerinde de değersizleşebilir. Carl Rogers’ın vurguladığı gibi, “Gerçek benliğimizi ifade ettiğimizde, daha derin ve anlamlı ilişkiler kurabiliriz.” Ancak, değerlerimizi kaybettiğimizde, bu gerçek benliği ifade etmek zorlaşır. İlişkilerde samimiyet ve anlayış azalabilir, duygusal bağlar zayıflayabilir.

Toplumsal düzeyde, birçok insanın değerlerini kaybetmesi, toplumun genel bir çıkmaza sürüklenmesine neden olabilir. İnsanlar arasındaki güvensizlik artabilir, sosyal huzursuzluklar meydana gelebilir ve toplumsal dayanışma azalabilir.

Farkında Olmadan Değer Kaybı ve Toplumsal Sonuçları:

Günlük koşturmacanın içinde, değer kaybını fark etmek bazen zordur. Rollo May’in uyarısıyla, “Değerlerini keşfetmek için cesur olamayanlar, gerçek bir benlik bulmaktan mahrum kalırlar.” Bu farkındalık eksikliği, zamanla kendimizi tanıyamamıza ve değerlerimizi koruyamamıza neden olabilir.

Toplum genelinde değer kaybının yaygınlaşması, bireylerin birbirine olan güvenini erozyona uğratabilir. Toplumun temelini oluşturan değerlerin zayıflaması, toplumsal yapıda çatlaklara neden olabilir ve uzun vadede toplumsal normların değişmesine yol açabilir.

Değerlerimi Yeniden Keşfetmek:

Ancak, umutsuz değiliz! Viktor Frankl’ın öğüdüne kulak vererek, “Yaşam anlamı bulma çabasıdır ve bu anlamı bulduğumuzda, değerlerimizi ve amacımızı bulmuş oluruz.” Değerlerini kaybetmiş biri, bu değerleri yeniden keşfetmeye başlayabilir. Kendi değerlerini anlamak ve bu değerleri ilişkilere entegre etmek, sağlıklı bağlar kurmalarına yardımcı olabilir.

Sonuç:

Değerlerimizi kaybetmek, sadece bireyleri değil, aynı zamanda toplumu da derinden etkiler. Ancak, farkındalık ve çaba ile, değerlerimizi yeniden keşfedebilir ve ilişkilerimizdeki değeri artırabiliriz. Toplumsal düzeyde, değerlerimizi korumak ve güçlendirmek, daha sağlıklı, güvenilir ve dayanışma içinde bir toplum oluşturabilir.

Unutma, sağlıklı ilişkilerin temeli, kendi değerlerimizi korumamız ve bu değerleri paylaşmamızdır. Değerlerimizi farkında olmadan kaybetmek, sadece bireysel kayıplara değil, toplumsal bir çıkmaza da yol açabilir. Her birimiz, içsel değerlerimize dönerek, daha sağlıklı ilişkiler kurabilir ve toplumda olumlu bir değişime katkıda bulunabiliriz.

Uzm. Psk. Tunç KAYA

Hakkında Tunç KAYA

Uzman Psikolog ve Aile Danışman Ömer Tunç KAYA, Atılım Üniversitesi İngilizce Psikoloji mezunu olup, Ufuk Üniversitesin de Sosyal Psikoloji ve Gelişim Psikolojisi üzerinde Tezli Yüksek Lisans eğitimini tamamlayarak uzmanlığını almıştır. Sembol Psikolojik Danışmanlık Merkezinde terapistlik faaliyetine devam etmektedir. Yetişkin ve ergen terapisi, psikoterapi, hipnoterapi, cinsel terapi, kaygı bozukluğu, öfke kontrolü, stresle baş etme, kriz ve krize müdahale etme, yas süreci ve ayrılık sonrası depresyon gibi pek çok konuda destek vermekle beraber endüstri alanında kurumsal ve bireysel danışmanlık hizmeti vermektedir.